28 Ağustos 2007 Salı

ETOX...30 Ağustos'ta Yollarda...







16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarının Ankara' da bir toplantıya çağrılmasıyla başladı Türkiye'nin otomobil üretme sevdası. Toplantıda Türk Ordu'sunun cadde tipi binek otomobil ihtiyacının karşılanması maksadıyla T.C.D.D.'ye yetki verildiği ve söz konusu amaç uğruna 1.400.000 TL ödenek ayrıldığı katılımcılara T.C.D.D. Genel Müdür Yardımcısı Emin Bozoğlu tarafından aktarıldı. Katılan herkes açıklamanın şokunu yaşadı. Belki de defalarca konuştukları, aralarında itilafa düştükleri, kimilerinin olabilir kimilerinin ise arzu ettikleri ancak olma ihtimali vermedikleri bir proje devlet eliyle gündeme getirilmişti. Karar netti, bir otomobil yaratılacaktı ve bu otomobil öyle basit bir otomobil olmayacaktı, tamamen Türk yapımı yerli ilk otomobilimiz olacaktı.



Süre kısıtlıydı, 29 Ekim 1961 tarihine otomobil tamamlanmalıydı. 4,5 ayda ilk yerli otomobil üretilmeliydi. Proje kamuoyunda yankılandığında açıkçası istenilen desteği bulamadı, kimse böyle bir projenin sonuçlanmasına ihtimal vermemişti. Ancak ne olduysa oldu, Türk Halkının zor anlarda ortaya çıkan azmi, gayreti ve yaratıcılığı 29 Ekim 1961 tarihinde 29 Ekim 1961 tarihinde Büyük Millet Meclisi'nin önünde somut olarak yerini aldı. Türkiye'nin yerli üretim ilk otomobili "Devrim" dönemin cumhurbaşkanı Sayın Cemal Gürsel'e takdim edilmeye hazırdı. Hatta bu kısıtlı sürede Devrim'den iki adet yapılmış ve ikisi de Ankara'ya Eskişehir'deki TÜLOMSAŞ fabrikalarından getirilmişti. O dönemde Ankara'ya buharlı lokomotifler ile çekilen trende getirilen otomobillerin benzin depoları, lokomotiften çıkabilecek kıvılcımların sıkıntıya mahal vermemesi amacıyla, boşaltılmıştı. Araçların deposu Ankara Sıhhiye'de bulunan Mobil Benzin İstasyonu'nda doldurulacak ve daha sonra tören alanına geçilecekti. Ancak araçlar Ankara'ya geldiğinde, söz konusu durum unutuldu (!) ve araçlar benzin ikmali yapılmadan depolarında bulunan bir kaç litre benzin ile meclisin önüne geldi. Meclisin önünde durum anlaşıldı, apar topar getirilen benzin birinci araca konulurken, Cemal Gürsel ikinci araca bindi, durum izah edilemeden araç harekete geçti. 100 metre kadar giden araç, öksürerek durdu. Direksiyondaki yüksek mühendis durumu Cemal Paşa'ya izah etti, Paşa ilk araca geçti ve onula günü sorunsuz tamamladı. Ertesi gün tüm basın, bu yaşananları abartarak, sıkıntının araçtan kaynaklandığını ima ederek aktardı Bu büyük hayalin iki meyvesini acımadan ateşe attı...
O günden bu yana otomobil üretimi anlamında düşünceler oldu. KOÇ Grubu, Anadol ile uzun süre Türk yollarında yer aldı. Ancak, ürettiğimiz değerleri, bizim olan kıymetleri kötülemekte ve acımasızca eleştirmekten vazgeçmeyen yapımız Anadol'un da yollarımızdan müzelere aktarılmasına neden oldu.
Yıl 2007, öncekiler kadar büyük yatırımlar ve büyük grupların desteği olmadan, sessiz sedasız bir hayalin peşinde bir yerli otomobil daha yollara çıkıyor. Otomobil tamamıyla Türk tasarımcıları tarafından tasarlandı, motoru ve diğer birçok aksamı yabancı. Sorun değil, önemli olan bir hayalin, son derece de kutsal bir hayalin yola çıkması. Desteklerle gelişebilecek ve daha iyiye gidebilecek bir hayalle. Bu hayal, tasarımından, vites koluna kadar tamamıyla yerli bir otomobil üretebileceğini bundan 46 yıl önce ispatlamıştı. ETOX, son derece şık sportif hatlara sahip iki kapılı bir araç. 110 Hp gücündeki bu araç Ankaralı firma ERTEX tarafından üretildi. Araç ilk olarak siparişle üretilecek, seri üretime geçilmesi için gereken altyapıların hazırlanması ile de seri üretime geçmesi hedefleniyor. Ben böylesi işleri destekliyorum, umarım yalnızca bu yapılan ilk örnek ile kalmaz, gelişir, büyür. Ülke ve dünya yollarındaki yerini alır.
Devrim'le başlayan Türk Otomobil Sektörü'nde kendinden önce gelen diğer modellerin intikamını alır. Araçla ilgili detaylı bilgileri http://www.etox.com.tr/ internet adresinde bulabilirsiniz.